Pandemi sonrası yatırımcının yolu köylere düştü
6 mins read

Pandemi sonrası yatırımcının yolu köylere düştü

2019 yılında başlayan ve dünyayı kısa süre­de etkisi altına alan Covid-19, bütün alışkanlık­larımızı değiştirdi. Yeme iç­meden ulaşıma, tatil anlayı­şından barınmaya kadar he­men hemen her alanda yeni bir sürece girdik. “Sosyal me­safe” terimiyle tanıştık, evle­rimizi bahçeli ve müstakil ya­pılara taşıdık. Dünya’dan Kerim Ülker’in haberine göre, Pandeminin başlattığı sosyal mesafe anla­yışına bölgeden bölgeye, ülke­den ülkeye değişen etkenler, deprem, sel gibi afetler, güven­lik, eğitim gibi etkenler eklen­di ve deyim yerindeyse yaşa­dığımız kentleri kırsala tercih ettik.

Dünyanın hemen her coğrafyasında yaşanan kırsa­la göç anlayışı, profesyonelle­rin, iş insanlarının, sanatçıla­rın adeta hobisi oldu. Dünya­nın en önemli şirketlerindeki üst yönetim pozisyonunu terk ederek çiftliklere sığınan ve kentten köye göç edenler şim­dilerin en dikkat çeken ha­berleri. ABD Ulusal Araştır­ma Servisi (USDA) bu konuda yapılmış bir araştırmaya dik­kat çekiyor.

ABD’de kırsal nü­fusu, Temmuz 2020’den Ha­ziran 2022’ye kadar yüzde 2 oranında artmış durumda. Bu rakam, 2010-2016 dönemin­de negatif, 2017-2020 arasın­da ise yüzde 0,5 oranındaydı. Avrupa’da da benzer göç ya­şandı, Türkiye’ye de yansıdı. Örneğin Bodrum-Milas hattı başta yazılımcı merkezi hali­ne geldi. Çoğunun “hayalim” dediği yaşam tarzını, ekono­miyle destekleyenlerin de sa­yısı artıyor.

Kendi çiftlikleri­ni kurarak üretim yapanların nüfusu hatırı sayılır seviye­ye gelmiş durumda. Dünya­ca ünlü danışmanlık şirketi Henley& Partners’ın Türkiye Yönetici Ortağı Burak Demi­rel’in hayali ise biraz daha ay­rıştırıcı türden. İsviçreli dev Henley&Partners’ın Türki­ye birimini dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi haline getiren Demirel, hayalini şimdilerde bir yatırımla gerçekleştiriyor.

“ARAZİ ALDIK, ORGANİK YUMURTA ÜRETECEĞİZ”

Milas’ta 10 dönüme yakın bir araziyi alarak sürdürüle­bilir tarım ve hayvancılığı ho­bi haline getiren Demirel köye göç edenler arasında.

İş dünyasının artık kırsala göç ettiğini ancak ta­rım ve hayvancılık konusunda teknik olarak desteklenmesi gerektiğini dile getiren Demi­rel, “Milas Belediyesi, tarım ve hayvancılık yatırımı konu­sunda önemli bir merkez ha­line geliyor. Burada Nizamoğ­lu Sürdürülebilir Organik Ta­rım adıyla bir şirket kurduk. Ardından yatırımımızı hayata geçirmek için adım attık.

Sa­dece ekolojik değil, sürdürü­lebilir organik üretim yapan çevre dostu bir çiftlik kurmak istiyoruz, kendi ailemiz ve dostlarımız için organik gıda üretimi yapmayı planlıyoruz. Çiftliklerdeki yaşamların ka­lıcı ve sürdürülebilir olması için bölgenin yerel ihtiyaçla­rını karşılayacak bir gelir ka­lemi oluşturulması gerekiyor. Bu maksat çerçevesinde ara­zimiz üzerinde organik yu­murta üretimi yapacak olan bir kümes ve yaşam alanı ku­racağız” dedi.

AB VE ABD SERTİFİKASYONUNA GÖRE ÜRETİM

Demirel’in verdiği bilgilere göre proje, Ekolojik Tarım Or­ganizasyonu Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Çetin Bey ve Viyana Teknik Üniver­sitesi mezunu Yüksek Mimar Gizem Önürmen Çelik danış­manlığında oluşturuluyor. Milas’ın Çamköyü’nde hayata geçecek olan tesiste hedef, kö­yün doğal yapısını bozmayan ve geliştiren bir yapı oluştur­mak. Biyoçeşitliliği artırmak, yenilenebilir kaynakları kul­lanmak.

Projeye teknik açıdan bilgiyle donattıklarını söy­leyen Demirel, “Projemizin kontrol sertifikasyonu Fransa merkezli Ecocert Kontrol ve Sertifikasyon kuruluşu tara­fından gerçekleştir ve yetiş­tirilecek-üretilecek ürünler Türk Organik Tarım Yönet­meliği, Avrupa Birliği ve Ame­rika (NOP) yönetmelikleri­ne göre sertifikalandırılacak. Projenin tüm iş planı ve alt­yapısı Minnesota Enstitüsü Sürdürülebilir Tarım akade­misyenleri tarafından hazır­lanmış Sürdürülebilir Çiftlik İşletme Kuruluşu adlı yayın üzerinden yapıldı ve bu eseri Türkçe’ye çevirerek diğer çift­çi adaylarına sunmak üzere çalışıyoruz” diye konuştu.

KÖYÜN DOĞASINI KORUYACAK YATIRIM İSTİYORUZ”

Burak Demirel ile yatırım­la ilgili sohbet ederken sö­ze Çamköy’ün Muhtarı Emin Soydan giriyor. “Buralar 10-15 yıl öncesine göre tamamen tü­tün eken bir yerdi. Ancak bun­dan vazgeçildi ve başka ürün­ler üretiliyor” diyen Soydan, 400’ün üzerinde hane olan köyümüze şehirden özellikle İstanbul ve yurtdışından gel­mek isteyenler hatta gelenler oldu. Bizler köyümüzün do­ğal yapısını koruyacak, buraya katkı sağlayacak, köylümüze iş ve eğitim imkânı verecek ki­şileri bekliyoruz. Gençlerimiz havalimanı, turizm merkezi Bodrum ve Yatağan’daki sant­ralde çalışmaya gidiyordu. Bu tür projelerle geri dönüş ola­caktır, iş imkânı da oluşacak­tır” dedi.

patronlardunyasi.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir